BU BAHAR YENİDEN…
Hayatınıza anlam katmak için gelen, yaşamınıza baharlar getiren insanlar vardır.
Bazı şeyler önce bir rüyadır, bir hayaldir…Sonra birileri gelir rüyalarınızı, henüz görmedikleriniz de bilmedikleriniz de dahil pek çok hayalleri gerçekleştirmeniz için vazifeli girer hayatınıza…
Hayatımın pek çok döneminde böyle güzel insanlarla yolumu kesiştirdi Rabbim…Kendimi karanlık, çıkmazlarda hissettiğim bir zaman arayışıma bir ümit bulmanın heyecanıyla, benden beklenemeyecek bir cesaretle o çaresizliğin içinde bir adım attım… O adım ve ben buluşunca, kendimi bulmaya başladım. Cesaret ettim, adım attım tekrar, kendimi hapsettiğim kuyunun kapısını açtım. Kuyunun kapağı açılınca akisteki benle karşılaşmak, yüzleşmek bazen ağır gelse de çok yavaş ilerlesem de köşe başı kaçağı olsam da kimi zaman, diril, kalk düşler de yaşasam, kendi rüyalarımı görmeye başladım…Bu çok heyecan verici, tarifsizdi…
Bir gün yine cesaretimi topladım ve bir adım attım, cesaret ettim, içimdeki sesin işaret ettiği yöne doğru adım attım…Adımım ve ben buluşunca önce bir rüya sandım, bir düş sandım. Sonra baktım ki ben, bana daha da yakınlaşıyorum tekrar… Kuyumun akisinde daha önce görmediklerimi de görüp mahzun da olsam bazen, hayalime uğramayan yeni düşler de yeni heyecanlar da eşlik ediyor yolculuğuma…
Yeni hayaller, yeni düşler, yeni yolculuklar… Ve geri dönüşler, kaçışlar, ümit yorgunu olmaklar…hepsini yaşıyorum dört mevsim gibi…
İşte bu serüvende yaşamımıza baharlar getiren insanlarla oluşturduğumuz hikayeler ise hayatımızı anlamlandırıyor…
&&&
-Sevgili Yoldaşım
Ben bir düş gördüm, öğrendim ki, bir başkasına doğru attığımız adım bize bizi getiriyormuş. Buluştuğumuz yine bizmişiz…İnsan başkasına doğru her adımında aslında kendi bahçesini renklendiriyormuş…Demirden çitler içine hapsettiği atlarını, engin düzlüklere salmaya cesaret buluyormuş…Bu yolculuğun ikramları hiç bitmiyormuş…Hayaller düş olarak kalmıyormuş…
Hz. Ebubekir Efendimiz ’in ‘’Mahzun olma, Allah bizimle beraberdir’’ sırrına mazhar oluş, işte böyle O’nun için yapılan yolculuklarla geliyormuş yoldaşlara…
-Sevgili Yoldaşım
Bende bir hikâyenin içinde buldum kendimi…Sandım ki düştür, geçer…Sandım ki hayaldir biter…Ne hayal ne bir düşmüş oysa ki… Yaşıyor, hissediyor, tadıyordum, anladım ki kendi hikayemin bizzat baş kahramanıyım. Olmazların olurluğunu, yaşıyorum…
Keşkelerin varlığına şahit oluyorum…Bereketle açıyor çiçeklerim, saksılara sığmıyor. Bu güneş, bu yağmur, bu ılık meltem hepsi benim çiçeklerime eşlik ediyor…Bu bahar kalbimi ısıtıyor…Bu bahar korkularımı yatıştırıyor…Mahzun olma diyor, esen her rüzgâr…Korkma diyor, her açan güneş…
Ve ben bu bahar kendi hikayeme şahitlik ediyorum…Korkularım, endişelerim, sevinçlerim, hayallerimle kalbimin ince sızılarını keşfediyorum…Kalbimden kalbime yürüyorum.
&&&
Yürek cenneti böyle bir yolculuğun meyvesiydi…
Biz iki yoldaş, kendimizi bulmanın sancısını bu yolu beraber yürüyerek omuzladık…Biz hissettik hangi bahar meltemleri eşlik etti yolculuğumuza… Hangi hayaller azık oldu yoldaşlığımıza…Ve biz şahit olduk hangi rüyaları gerçekleştirdiğimize…
Yürek cennetinin hangi açılmayan kapının ardından bize eşlik ettiğine, pes edilmeyen hangi kabullenişlerin deminin bize eşlik ettiğine de… Yaşamımızda birbirinden güzel hangi hikayeleri biriktirdiğimize de…
Bu yolculukta hangi yollar, hangi duraklar bizi bekliyor, birlikte daha hangi rüyaları gerçekleştireceğiz bilmiyoruz fakat yürek cennetlerimizi bulmaya müştak iki yoldaş olduğumuzu biliyoruz…
Yeni hikayelerle yürek cennetimize doğru yeni bir yolculuk için cesaretlenip, birlikte yeniden yeni bir adım attık bu bahar…
Bu bahar yeniden yürüyoruz, yürek cennetlerimize…
HİRA**